SATIRLARIM VE ARASINDA KALANLAR...





19 Mayıs 2013 Pazar

Haciz Gününden


Blogumda daha önce yapmadığım bir şeyi yapmaya karar verdim. Hayatımdaki bazı anları kısa notlar ve fotoğraflar eşliğinde okuyucu ile buluşturacağım. Tabii buna ne kadar vakit ayırabilirim bilemiyorum ama güzel şeyler canlandırdım zihnimde :) 

Devamlı olması dileğiyle diyelim başlarken...

Haftanın son iş gününün mutluluğuna güvenerek aslında hiç de hoşlanmadığımız bir işi yapalım dedik. Aradan çıksın maksadıyla. Hem olası olumsuzluklar hafta sonunun mutluluğuna karışıp silinip giderdi. Yani herhalde öyle olurdu ne bileyim :)

Tamam, lafı uzatmıyorum. Hacze çıktık biz cuma günü...

Bin türlü ilginçlik. Balgat'ta yerleşik olup kasasında yüz lira dahi olmayan işyeri mi, başkasının adresini kendi adresi olarak vereni mi , haciz memurlarını görüp yanlış adrese gidilmiş olmasına rağmen anında paniğe kapılanını mı...

Psikolojik harp yaşamaya fazlasıyla müsait bir ortam. Her 2 taraf için de tabii.

Mesela rot (haciz araçlarının halk arasındaki adı) un dükkanının önünde durmasını gururuna yediremeyip 2 lafında bir aracı çekmemizi isteyen borçlumuz, zamanında ödemediği borcu için de aynı hassasiyeti gösterebilseymiş keşke...

Öğle sularında çıktığımız bu uzuuuun macera mesai bitimine kadar sürdü. Güzel olan, korktuğumuz tatsızlıkların olmamasıydı.

Son haciz mahallimiz Çayyolu'nda bir villa idi. Sahibi :






Ondan başkası karşılamadı bizi. O da içeriye almadı zaten. Öyle tembihlenmiş :)

Burda havlıyor. Fotoğrafını çektiğimi görünce kesti ve poz vermeye başladı asil köpekçik :)   :



Dönüş yolunda güzel bir ödülü hakettik, o kadar çalıştık değil mi ( bu, tahsilatımızdan her ne kadar anlaşılamasa da ).

Ödülümüz: DONDURMA :)))))

Öyle mutluyuz ki yüzümüzden belli:


Hacizli bir iş gününü böyle tamamlayabilmek ya şansımızı da mutlu ettiğimizden (ki ondan gülmüş olmalı)  ya da  cumanın bereketinden olsa gerek. Her nedense, iyi oldu, güzel oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder