SATIRLARIM VE ARASINDA KALANLAR...





23 Eylül 2010 Perşembe

Ölüm Üzerine Şöyle Bir Düşündüm De...

   Ödüllü bir karikatüre rastladım bugün. Köpek, mezara günlük gazeteyi getiriyor. Daha önce getirdikleri de dokunulmamış şekilde oradalar. Sahibinin mezarı bu besbelli. Birçok şey düşünülebilir bu kare üzerine ama benim aklıma ilk gelen sadakat oldu. Sadakat, sevgi, vefa belki de ... Bir köpeğin sadakati, sevgisi, vefası...
   Biz insanlar da öyle miyiz? Sahi, bu köpek kadar olabiliyor muyuz sonsuzluğa gönderdiklerimiz için? Onun yaptığı gibi yaşatabiliyor muyuz hayatımızın bir bölümünde, gidenleri? 
    Ölümü sadece ölen yaşıyor, ne derseniz deyin...Ölümün acısını yaşıyoruz biz; ölümü değil. Ölen, ölüyor; bizse yaşamaya devam ediyoruz. Ölüm ne demek bilmiyoruz ve asla öğrenemeyeceğiz de. Ta ki bizi bulana kadar...
     Bir karikatürün aklıma getirdikleri bunlar. Bir de çok sevdiğim bir hocamın bir karikatürünü anımsadım bu karikatürü görünce.Hayatında önemli bir yere sahip olan, çok değer verdiği babasının ölümünün ardından, onu düşünerek çizdiğini sanıyorum. Birebir aynı konuyu işlemeseler de benzeşiyorlar. Onu da ekliyorum.