SATIRLARIM VE ARASINDA KALANLAR...





11 Mart 2015 Çarşamba

Ankara İş Mahkemelerinde sıradan bir gün. Uzayıp giden duruşma listesi peyderpey eritilmeye çalışılıyor. 52. sıradayım. 49. sıra alındı. İçeride beklemeye karar veriyorum. Tanıklı bir dosya. Tanığı davet ediyorlar. Yemin faslına geçiliyor. "Dogruyu söyleyeceğine namusun, şerefin ve kutsal saydığın tüm inanç ve değerler üzerine yemin eder misin?" diyor hakim. Tanık sağ elini havaya kaldırarak " Yemin ederim." diyor. Herkes şaşkın. Hakim müdahale ediyor: " O Amerikan filmlerinde öyle, bizde öyle değil... " diyor. " Çok film izliyorsun herhalde..." diye de ekliyor gülerek. Yüzlerde sessiz kahkahalar beliriyor. Duruşma salonunda güneş açıyor. Yemin "bizdeki usule" uygun olarak yeniden eda ediliyor. Tanığı izlerken aklımdan geçen: Türk filmlerine yargıdan sahneler yerleştirilmesinin vakti gelmiş de geçiyor bile...

5 Mart 2015 Perşembe

Hayatın sıradanları içinde yer alan kimi değişkenler zaman gelip de gözünüze batmaya, sinirinizi bozmaya ve gerilme hissi yaşamanıza neden oluyorsa kısa bir tatile çıkma zamanınız gelmiş demektir. Mesela konuşmaktan yorulmayan iş arkadaşınızın "Günaydın" demesi dahi başınızı ağrıtmaya yetiyorsa, alıştığınız o her günkü sonu gelmeyen kahkahaların içinde kendinizi boğulmamak için çırpınır gibi hissediyorsanız, iş çıkışı evinize doğru tıngır mıngır yürürken kazara kolunuza, omzunuza çarparak geçen muhteremleri boğma hissiyle doluveriyorsanız, biliniz ki çanlar tatil için çalmaya başlamış... Mümkün olduğunca az eşya ile birlikte -hatta mümkünse bir sırt çantasına sığacak kadar az- mutluluğunuza doğru yola çıkın... Ne oldu, ne zaman oldu, niye oldu bu diye bile düşünmeden hem de; olmuş işte deyip git ve kendini bul bir an önce. Çünkü sana ihtiyacın var... Ve tabii mutluluğuna da...
Sana senden başka kimsenin yardımı olmaz böyle anlarında, unutma. Tek yapman gereken, eksilttiğin her ne ise kendinde, gitmek ve onu bulmak. 
Yalnız senle, kendinle ve kendinde...


Reklamda da dedikleri gibi: Mutlu olmak işte bu kadar kolay :) ...